DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

Sabah Vakti a 02:00
Samsun KAPALI 30°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

20 Kasım 2025 Perşembe

DİĞER YAZARLARIMIZ

Mavi Vatan Bağlamında Kıbrıs’ın Jeopolitik Önemi

Mavi Vatan Bağlamında Kıbrıs’ın Jeopolitik Önemi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Stratejik Deniz Güvenliği Uzmanı Gemi Kaptanı Şahin Avşar ile Özel Röportaj. Çok yönlü bir insan olduğu kamuoyunda bilinen bir çok Akademi ve üniversitelerden eğitim alan Avşar’ın ileri seviye siber güvenlik, Adli Mimar Bilirkişiliği, Gemi Kaptanlığı ve İKK (İstihbarata Karşı Koyma) uzmanı olduğu biliniyor.

Soru: Sayın Kaptanım, son dönemde Mavi Vatan doktrini ekseninde Doğu Akdeniz’de gerilim yeniden tırmanışa geçti. Kıbrıs Adası’nın bu tablodaki gerçek operasyonel değerini istihbarat perspektifinden nasıl okuyorsunuz?

Gemi Kaptanı Şahin Avşar:

Kıbrıs, Mavi Vatan’ın “kilit taşı” değil, doğrudan “anahtar vault” konumundadır. Ada; Anadolu’nun güneyden kuşatılmasını önleyen doğal bir uçak gemisi (unsinkable aircraft carrier) işlevi görür. 36. paralelin hemen altında yer alması sebebiyle, İskenderun’dan Mersin’e uzanan tüm kıyı şeridini 360 derece radar ve ELINT kapsama alanı altına alır. Şu an Ada’da konuşlu İngiliz SBA’ları (Sovereign Base Areas) içindeki SIGINT istasyonlarının menzili, Suriye’nin tamamını ve Lübnan kıyılarını kapsıyor. Türk Deniz Kuvvetleri’nin olası bir abluka senaryosunda Kıbrıs’ın kuzey kıyıları (Girne-Trikomo hattı) 40 dakika içinde tam ateş desteği sağlayabilecek mesafede. Bu, “first island chain” mantığının Akdeniz versiyonudur.

Soru: Parcel 3, 6 ve 7’deki sondaj faaliyetlerimiz karşısında Yunanistan ve GKRY’nin “Seville Haritası” dayatması devam ediyor. İstihbari açıdan bu haritanın gerçek hayatta uygulanabilirliği nedir?

Gemi Kaptanı Şahin Avşar:

Seville Haritası, açık kaynak istihbarat terminolojisinde “kartografik dezenformasyon” örneğidir. Harita; Meis Adası’na 40.000 km² MEB hakkı tanıyor ki bu, ada yüzölçümünün 4.000 katı demektir. OSINT verilerine göre, ABD’nin 6. Filo unsurları bile bu haritayı operasyonel planlamada referans almıyor; çünkü pratikte “enforcement” kabiliyeti sıfır. Türk Donanması’nın 2020’den beri uyguladığı “standing naval presence” konseptiyle (Oruç Reis, Yavuz, Barbaros Hayreddin Paşa eşliğinde sürekli SİHA + SAT + SAS devriyeleri) Seville çizgisi fiilen delindi. Şu anda Girit-Kıbrıs arasında 12 mil genişliğinde bir “Türk koridoru” de facto kabul görmüş durumda. Yunan istihbaratının (EYP) iç yazışmalarında bile bu koridor “Türk de facto MEB” olarak kodlanıyor.

Soru: Ada’daki İngiliz üslerinin son dönemde genişletilme çalışmaları dikkat çekiyor. Bu, Türkiye açısından hangi tehdit vektörlerini doğuruyor?

Gemi Kaptanı Şahin Avşar:

Akrotiri SBA’da yeni inşa edilen 2.400 metrelik ikinci pist ve Dhekelia’daki yeni AN/TPY-2 radar pozisyonu, doğrudan İran ve Hazar yönlü balistik füze takibine yönelik görünse de, ikincil görev (secondary tasking) Türkiye’nin SİHA rotalarını ve TCG Anadolu’nun olası sortie’lerini gerçek zamanlı izlemek. İngiliz GCHQ birimi ile Five Eyes arasında paylaşılan METEOR-2 veri linki üzerinden, Ada’dan kalkan her İHA’nın IFF kodları anlık olarak Fort Meade’e ulaşıyor. Karşı hamle olarak KKTC’de konuşlandırdığımız KORAL-ED sistemi ve Hisar-O+ bataryaları, 2024’ten beri bu radarların “blind spot” yaratıyor. İstihbarat terminolojisinde buna “electronic order of battle manipulation” diyoruz.

Soru: Son olarak, olası bir sıcak çatışma senaryosunda Kıbrıs’ın “kazanım/kayıp” dengesi nasıl şekillenir?

Gemi Kaptanı Şahin Avşar:

Kıbrıs’ı kaybetmek; Mavi Vatan’ın %68’ini kaybetmek demektir. Ada’nın kuzeyinde tam egemenlik sağlanamazsa, Anadolu’nun güneyi 200 milden fazla açık denizden ablukaya alınabilir hale gelir. Tersine, Ada’nın tamamında Türk varlığı fiilen hakim kılınırsa, Doğu Akdeniz enerji koridoru (EastMed) projesi matematiksel olarak çöker. Çünkü boru hattı güzergahı Türk MEB’inden geçmek zorunda kalır. İstihbarat değerlendirmem net: Kıbrıs, Türkiye’nin “strategic depth”inin denizdeki uzantısıdır. Onu korumak, varoluşsal bir intelligence requirement’tır.Bu röportaj, Şahin Avşar tarafından açık kaynak bilgileri kullanılarak Türk toplumuna farkındalık oluşması için hazırlanmıştır.

Devamını Oku

Hermanas Dokunuşu: Doğal Gelin Makyajında Lüks Sadeliğin Yükselişi

Hermanas Dokunuşu: Doğal Gelin Makyajında Lüks Sadeliğin Yükselişi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gelin makyajında artık ışıltı, abartıdan değil sadelikten geliyor. “Az ama etkili” felsefesiyle son yıllarda ön plana çıkan doğal gelin makyajı, modern çağın zarafet anlayışını yeniden tanımlıyor. Bu dönüşümün Türkiye’deki en zarif temsilcilerinden biri ise, dört kardeşin ortak imzasını taşıyan Hermanas Hair & Makeup.

Kurucuları Pamuk Gürbüz Şengil, Çiğdem Gürbüz Gültekin, Filiz Gürbüz Karaman ve Deniz Gürbüz Akpolat, güzelliği bir yarış değil; içsel bir denge olarak tanımlıyor. Onlara göre, lüks artık gösterişli bir ışıltıdan değil, ciltteki doğal parıltıdan geliyor.

“Bir gelin, kendini en güzel hissettiği anda zaten ışıltılıdır,” diyor Deniz Gürbüz Akpolat. “Bizim görevimiz o ışıltıyı sadece görünür kılmak.”

Hermanas felsefesi:

Pamuk Gürbüz Şengil’e göre, doğal makyajın sırrı fondötende değil, cilt bakımında gizli:

“Cildin nefes almasını sağlayan, hafif dokulu ürünlerle yapılan makyaj her zaman daha zarif durur. Biz gelinlerimizin cilt tonunu kapatmak yerine, onu yüceltmeyi tercih ediyoruz.”

Çiğdem Gürbüz Gültekin ise ışığın önemine dikkat çekiyor:

“Doğru ışıkta yapılan makyaj, en pahalı ürünlerden bile daha etkileyici sonuç verir. Gelin makyajını sadece teknik bir iş olarak değil, fotoğrafik bir denge olarak görüyoruz.”

Güzelliğin kalıplara sığmadığına inanan Deniz Gürbüz Akpolat, trendlerin gelip geçtiğini ama zarafetin kalıcı olduğunu söylüyor:

“Her gelin, kendi tarzının en güçlü yansımasıdır. Biz o özü bulup ortaya çıkarıyoruz.”

Hermanas Hair & Makeup, sadece makyaj değil, bir “gelin deneyimi” sunuyor. Cilt hazırlığından ışık planlamasına, saç tasarımından duygusal detaylara kadar her adım, kişiye özel tasarlanıyor.

Instagram’daki @hermanashairmakeup hesabında paylaşılan “Hermanas Gelini” örnekleri ise bu anlayışı mükemmel şekilde yansıtıyor: doğal, zarif ve zamansız…

Bu sezonda gelin makyajının en etkileyici hali; artık abartıdan değil, doğal güzelliğin kendine güvenen sadeliğinden doğuyor. Hermanas dokunuşu da tam olarak bunu temsil ediyor: lüks ama sade, modern ama zamansız.

Devamını Oku

İnşaat ve Mimari Tasarımda Yeni Standartlar Belirliyor

İnşaat ve Mimari Tasarımda Yeni Standartlar Belirliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin yapı ve inşaat sektöründe öncü konumda bulunan Mest Proje, yıllara dayanan tecrübesi ve güçlü kurumsal yapısıyla hem bireysel hem de kurumsal alanda büyük bir güven oluşturmayı sürdürüyor. Ülke genelinde aktif olarak hizmet veren firma, özellikle İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerdeki yoğun faaliyetleriyle dikkat çekiyor.

Türkiye Genelinde Kapsamlı Hizmet Ağı

Mest Proje, sadece bir inşaat firması olarak değil; tasarımdan uygulamaya, yenilemeden bakım hizmetlerine kadar tüm süreçleri kapsayan multidisipliner bir yapıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bina inşaatından mimari projelendirmeye, zemin ve çatı uygulamalarından iç mekân tasarımına kadar geniş bir alanda sunduğu profesyonel hizmetlerle sektörde referans gösterilen bir marka haline geldi.

Firmanın Türkiye’nin dört bir yanında aynı kalite standartlarını sunması, markayı ulusal bir değer haline getiriyor. Büyükşehirlerdeki yoğun projelere ek olarak farklı bölgelerde de faaliyetlerini genişleten Mest Proje, giderek büyüyen operasyon ağıyla sektördeki etkisini artırıyor.

Kentsel Dönüşüm ve Yapı Güvenliği İçin Örnek Projeler

Son dönemde Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olan yapı güvenliği ve kentsel dönüşüm alanında da Mest Proje, titiz çalışma prensibiyle öne çıkıyor. Güçlendirme, yenileme ve periyodik bakım hizmetleriyle yapıları daha güvenli ve uzun ömürlü hale getiren firma, uzman mühendis kadrosu ve modern teknikleriyle birçok projede çözüm ortağı olarak tercih ediliyor.

Tasarımda Estetik, Uygulamada Mühendislik Disiplini

Mest Proje’nin başarısının temelinde, mimari estetik ile teknik mühendislik disiplinini aynı potada eriten yaklaşımı bulunuyor. İç ve dış mekân tasarımında modern mimari trendleri takip eden firma, kullanım konforu ve estetik görünümü bir araya getirerek yaşam alanlarında yüksek standartlar oluşturuyor.

Köklü Markadan Geleceğe Yönelik Yatırımlar

Kurulduğu günden bu yana kalite, güven ve sürdürülebilirlik ilkelerinden taviz vermeyen Mest Proje, yenilikçi vizyonuyla sektörde çizgisini sürekli yukarı taşıyor. Hem teknolojik altyapıya yaptığı yatırımlar hem de uzman ekibiyle yürüttüğü projeler sayesinde, Türkiye’de inşaat ve proje yönetimi alanında standartları yeniden tanımlayan bir marka olarak öne çıkıyor.

Devamını Oku

Genç Liderlik Zirvesi Antalya’yı Salladı

Genç Liderlik Zirvesi Antalya’yı Salladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

JCI Türkiye Güz Zirvesi’nde Girişimcilik ve Bağlantı Gücü Konuşuldu

Junior Chamber International (JCI) Türkiye’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediği, genç liderlik ve girişimcilik vizyonuna odaklanan Güz Zirvesi, 10-12 Ekim 2025 tarihlerinde, JCI Antalya ve JCI Avrasya şubelerinin ev sahipliğinde, Mirage Park Resort, Göynük/Antalya’da büyük bir başarıyla gerçekleştirildi. 110. yılını kutlayan JCI’ın bu önemli etkinliği, Türkiye ve Avrupa’dan yüzlerce genç profesyonel, girişimci ve önde gelen iş insanını bir araya getirdi.

Genç Liderlik

Başkan Barışkan’dan Girişimcilik Vurgusuyla Açılış

Zirvenin açılış seremonisi, JCI Türkiye 2025 Başkanı Gökhan Barışkan’ın konuşmasıyla yapıldı. Başkan Barışkan, gençlerin enerjisinin ve inovatif bakış açılarının ülkenin geleceği için hayati önem taşıdığını belirterek, özellikle girişimciliğin sadece ekonomik kalkınmanın değil, toplumsal dönüşümün de anahtarı olduğunu vurguladı. Genç liderlere, sadece mevcut sorunlara değil, geleceğin potansiyellerine odaklanma çağrısı yaptı.

Girişimcilik ve Kariyer Yolculukları Mercek Altına Alındı

Zirve programı, farklı kariyer aşamalarındaki genç profesyonellere yol göstermeyi amaçlayan panellerle zenginleştirildi. “Kurumsal Hayat mı Girişimcilik mi?: Doğru Anı Yakalamak” başlıklı oturum, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Panelde; JCI Kültür 2025 Dönemi Başkanı Avukat Şeyda Özdemir, Kalender Mimarlık Kurucusu Mimar Ezgi Kalender ve Koşman Dış Ticaret Kurucusu Yusuf Koşman konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar, kariyerlerindeki geçiş süreçlerini, kurumsal deneyimlerini girişimciliğe nasıl aktardıklarını ve risk almanın getirdiği farklı bakış açılarını genç liderlerle paylaştılar. LOKMAN Group Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Öz ise “Liderliği Miras Bırakmak” başlıklı özel konuşmasında, liderliğin bir sonraki nesle bırakılan bir değer ve vizyon olduğunu vurguladı. Akıllı sistemler ve Endüstri 4.0 projeleri ile yarattığı değişimin, liderliğin sürdürülebilirlik boyutuna nasıl hizmet ettiğini örneklerle açıkladı.

Geleceğin Teknolojisi ve Pazarlama Stratejileri

İnovasyon ve teknoloji, zirvenin temel başlıkları arasındaydı. Cenoa Kurucu Ortağı ve Co-CEO’su Emre Ertan, “Yapaya Zekanın Işığında Girişimcilik 2.0” oturumunda, silikon vadisindeki deneyimlerinden yola çıkarak yapay zekanın iş dünyasını nasıl dönüştürdüğünü aktardı. Getir’deki yöneticilik geçmişi ve Cenoa’daki çalışmaları ışığında, uluslararası pazarlarda büyüme stratejileri ve finansal teknolojilerin geleceği hakkında vizyoner bir sunum yaptı. SAN TSG Genel Müdür Yardımcısı Özel Oytun Türkoğlu ise markalaşma ve kişisel gelişim üzerine derinlemesine bir analiz sundu. Türkiye’nin ilk markalaştırma ajansını kuran ve 150.000’den fazla kişisel gelişim deneyimi aktaran Türkoğlu, markalaşmanın püf noktalarını ve girişimcilik yolculuğunda başarının sırlarını katılımcılarla paylaştı.

Yoğun Program ve Gala Gecesi

Üç gün süren zirve, sadece eğitim ve panellerden ibaret değildi. 10 Ekim Cuma günü Network Etkinliği ve Welcome Party ile sosyal etkileşim ön plandayken, 11 Ekim Cumartesi günü “Münazara Final Maçı”, “Takım Oyunları” ve görkemli Gala Gecesi ile katılımcılar hem eğlendi hem de güçlü bağlar kurdu. Program, 12 Ekim Pazar günü gerçekleştirilen “Başkanlar Toplantısı” ve “Resmi Eğitimler” ile son buldu. JCI Türkiye Güz Zirvesi 2025, gençlerin geleceğin zorluklarına hazırlanması ve ilham dolu bir vizyonla donanması için eşsiz bir platform sunarak başarıyla tamamlandı.

Devamını Oku

Umut Furkan Çakır’a Mavi Kuş Edebiyat Ödülü: Okurların Oylarıyla Gelen Büyük Onur

Umut Furkan Çakır’a Mavi Kuş Edebiyat Ödülü: Okurların Oylarıyla Gelen Büyük Onur
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yüzden fazla şiir kitabının yarıştığı 2025 Mavi Kuş Edebiyat Ödülleri oylamasında, genç şair Umut Furkan Çakır’ın eseri birinci seçilerek büyük bir başarıya imza attı. Eser, hem dilindeki derinlik hem de duygusal yoğunluğu ile dikkat çekti.

“Kelimelerimin insanlara ulaşması en büyük ödül”

Yarışmada birincilik elde eden Umut Furkan Çakır, ödül sonrası yaptığı açıklamada duygularını şu sözlerle dile getirdi:

“Bu başarı; kelimelerime inanan, şiirime değer veren ve her daim yanımda olan herkese ait. Şiirle kurduğum bağın sizlere ulaşması, benim için en büyük ödül.”

Umut Furkan Çakır

“Bu ödül, hayata direnenlere”

Çakır, ödülünü yalnızca bir edebiyat başarısı olarak değil, yaşam mücadelesi veren herkese bir armağan olarak gördüğünü belirtti. Konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu ödülü; yaşamın en ağır yüklerini omuzlarında taşıyanlara, hayallerini kaybetmiş ama umut etmeyi bırakmamış olanlara, düşe kalka yürürken yaralarını kendi elleriyle saranlara, yalnızlıkla dost olup hayata yeniden başlayanlara ithaf ediyorum.”

“Kelimeler yaraları sarar”

İnsanın içsel yolculuğunu ve direncini merkeze alan Çakır, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Kelimelerle dost olanlara, her şeye rağmen mücadeleyi bırakmayanlara ve tutunacak dalı kalmayıp mücadeleyi bırakanlara… Hepsine ithafen yazılmış bir kitap bu. Teşekkür ederim.”

Duygusal derinliği ve evrensel temalarıyla dikkat çeken Umut Furkan Çakır’ın ödüllü eseri, şiirseverler arasında şimdiden büyük yankı uyandırdı.

Devamını Oku

güvenilir casino siteleri