Samsun’da Türkiye Kültür Yolu Festivali açılış töreniyle başladı

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye Kültür Yolu Festivali'ne ilişkin, "Bu, şehirlerin somut ve somut olmayan miraslarını herkesle buluşturmayı, şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeyi hedeflediğimiz bir kültür ve turizm atılımıdır." dedi. Alpaslan, Kültür ve Turizm Bakanlığınca düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin bu yılki dördüncü durağı Samsun'daki etkinlikler dolayısıyla Atatürk Kültür Merkezi fuaye alanında düzenlenen açılış programında konuştu. Türkiye'nin kültür ve sanat alanındaki en büyük organizasyonu Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin en önemli durakları arasında yer alan, Milli Mücadele meşalesinin yakıldığı Samsun'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Alpaslan, artık turizm denildiğinde akla sadece deniz, kum ve plajın gelmediğini, kültür turizmi başta olmak üzere daha birçok farklı alanda da ciddi turizm rekabetinin yaşandığının görüldüğüne dikkati çekti. Alpaslan, bu sebeple şehirlerin sahip olduğu turizm potansiyelini en doğru şekilde yönetmek ve avantaja dönüştürmek adına çalışmalara ağırlık verdiklerini anlattı. Bilimsel veriler ışığında Samsun'un potansiyelini en doğru şekilde tespit ederek avantajlarını ön plana çıkartıp eksiklerin giderilmesi adına gerekli çalışmaları hayata geçirdiklerini belirten Alpaslan, şöyle devam etti: "Sayın Bakanımızın katılımıyla tanıtımı yapılan Samsun Turizm Master Planı, Samsun için büyük önem taşımaktadır. Yine geçtiğimiz kasım ayı içinde gerçekleşen Samsun Müzesi'nin açılışı, şehrin kültürel zenginliğine önemli katkı sunmuştur. İnşallah Bakanlığımızın desteğiyle yapımı tamamlanacak kültür merkezi ve kütüphane, Samsun'un kültür hayatına daha da güçlü potansiyel kazandıracaktır. Bakanlık olarak ortaya koyduğumuz bu yeni vizyon çerçevesinde 'kültür ve sanatla bütünleşmiş bir turizm' anlayışıyla geliştirdiğimiz Türkiye Kültür Yolu Festivalleri de bu politikanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 5 yıl önce bir bölgede ve bir şehirde başladığımız, bu yıl 7 bölgede, 20 şehirde gerçekleştirdiğimiz festival, marka projelerin olmasının yanında katılımcı sayısının da artması sebebiyle dünyanın en büyük festivali konumuna gelmiştir. Bu, şehirlerin somut ve somut olmayan miraslarını herkesle buluşturmayı, şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeyi hedeflediğimiz bir kültür ve turizm atılımıdır.